Sadece adını duyduğum, hiç deneyimlemediğim uzak bir diyardı Pilates! Ta ki ikinci hamileliğimde 90 kiloya çıkana kadar. Hayatımda hiç tartıda yan yana görmediğim iki rakam gerçekten de yan yana duruyordu. İçimde taşıdığım biricik oğlum ne kadardı ki, 3 kilonun biraz daha fazlası. Kalan tüm rakamlar benimdi.
Doğumdan sonra aynaya baktığımda gördüğüm kızdan hiç hoşlanmamıştım. Eskisi gibi görünmek istediğime karar verdiğimde 10 günlük lohusaydım sadece. Beslenme düzenimi değiştirdim, daha verimli ve sağlıklı emzirebilmek için sıvı alımımı olabildiğince arttırdım ama yetmiyordu.
4. ayı bitirdiğimizde, hem emzirirken oluşan sırt ağrılarımı azaltabilecek hem hareket etmemi sağlayabilecek hem de zayıflamama yardımcı olabilecek bir yöntemle tanıştım. Aletli pilates!
Kocaeli’de oldukça kısıtlıydı bu hizmeti alabilme imkânı. Bu dönemde Ceyda Hoca’yla tanıştım. Birlikte pilates yapmaya başladık ve artık daha uzun nefesler alıp verebiliyor, hem bedensel hem ruhsal olarak daha enerjik günler geçirebiliyordum. Üstelik bir de hafiflemeye başlamıştım!
Pilates yaparken çok mutlu ve çok dingin olabiliyorsunuz aynı anda. Ruh ve beden sağlığı ortaklaşa iş yaptığında, size harika deneyimler yaşatabiliyor. Pilatesin bana en büyük katkısı bu; sadece formuma geri dönmemi değil, zihnimde ürettiğim ama bana ait olmayan düşüncelerden de sıyrılmamı sağladı!
Yani pilatesle kendi bedenimle istersem her şeyi yapabileceğimi, zihnimi de bu doğrultuda yönetebileceğimi öğrendim. Mutlu olmak da bu kadar kolay değil mi zaten? Aynaya baktığımızda istediğimiz o sağlıklı bedeni görebiliyorsak, mutluyuz! Ve gerçekten hayat mutsuzluklarla beslenmeyecek kadar kısa!